Yetişkin Psikoterapisi
Bireysel Psikoterapi; danışan ve terapistin birlikte birebir yürüttüğü duygusal, düşünsel ve davranışsal alanlarda yaşanan problemler ve zorlukların üstesinden gelmek için başvurulan bir psikolojik destek sürecidir.
Hangi durumlarda Bireysel Psikoterapi ve Danışmanlık?
Kişi ihtiyaç duyduğu her durumda Bireysel Psikoterapi ve Danışmanlıktan yararlanabilir.
Psikoterapi Desteği için örnek durumlar;
Hayat sorunları;
Sevgili ve eşle yaşanan ilişki sorunları, çatışma, uyumsuzluk,
Kayıp, ayrılık, terk edilme, aldatılma,
Boşanma, boşanma süreciyle başa çıkma, boşanma sonrası uyum,
İlişkilerde güvensizlik, şüphecilik, kıskançlık,
İş hayatında kaygı, stres, rekabet, çatışmalar, tükenme,
Okul sorunları, çalışma motivasyonsuzluğu, ders başarısı,
Sınav kaygısı, üniversite sınavında performans kaygısı, kaygıyla başa çıkma,
Genel mutsuzluk, melankoli, yabancılaşma ve yalnızlık,
Hayatın sorumluluklarına karşı endişe, kaygı, panik, huzursuzluk,
Sosyal izolasyon, ilişkilerde tatminsizlik, yüzeysellik,
Takıntılı düşünceler, zihin doluluğu, dikkat sorunları, unutkanlık...
Temel psikolojik rahatsızlıklar;
Depresyon,
Panik Atak,
Kaygı Bozuklukları,
Fobiler (kedi, köpek, asansör, köprü, hastalık ve diğer fobiler)
Sosyal Fobi,
Obsesif Kompülsif Bozukluk,
Travma Sonrası Stres Bozukluğu,
Yeme Bozuklukları (anoreksia nervoza, bulimia nervoza, obezite),
Somatizasyon ve Psikosomatik bozukluklar,
Kişilik Sorunları...
'Kendimizle' ilgili memnuniyetsizlikler
Kendine güvensizlik, yetersizlik, eksiklik duyguları
Kendini beğenmeme, kendini kusurlu görme,
Kendini eleştirme, suçlama, cezalandırma,
Değersizlik, önemsizlik, sevilmezlik duyguları,
Başkalarına muhtaç olma, bağımlılık, yalnız yapamama,
Karşılanamayan sevilme, aşık olunma, değer verilme ihtiyacı,
Kendini feda etme, hep ötekini düşünme,
Spontan ve doğal olamama, kendini bırakamama,
Başkalarına güvenememe, şüphecilik, bağlanamama,
Cinsellikle ilgili sorunlar,
Kilo ve beden ile ilgili memnuniyetsizlikler
Karamsarlık, kötümserlik…
Psikoterapi ve Danışmanlık Sürecinde
Hangi Yaklaşım ve Tekniklerden Yararlanıyorum?
Bilişsel-Davranışçı Terapi (BDT), bireylerin düşünce ve davranışlarını ele alarak problemlerle daha etkili başa çıkma yollarının kazandırıldığı bir psikoterapi yaklaşımıdır. BDT olumsuz düşüncelerimizi tespit etmek, bu düşüncelerin duygu ve davranışlarımızı nasıl etkilediğinin farkına varmak ve olumsuz düşünceleri daha işlevsel olanlarla değişmek üzerine odaklanır. BDT kaygı bozuklukları, yeme bozuklukları, depresyon, madde bağımlılıkları, travma sonrası stres bozukluğu, takıntı ile ilişkili hastalıklar gibi birçok psikolojik bozukluğun tedavisinde bilimsel çalışmalarda etkili bulunmuştur.
Diyalektik Davranış Terapisi (DDT), duygu düzenlemesinde sorunlar yaşayan bireyler için geliştirilmiştir. Kökenini Bilişsel-Davranışçı Terapi ile Zen-Budizm felsefesinden almaktadır. Temel amaç; bireylerde duygudurum dalgalanmalarını azaltmak ve zor durumlarla baş etmeleri için gerekli becerileri kazandırmaktır. Bunun yanında, öğrenilen beceriler ve davranış biçimleriyle zor durumlarda sakin ve farkında kalabilmek, duygu düzenleme, ruhsal ve fiziksel sağlığın güçlendirilerek yaşama sevinci ve mutluluğun arttırılması amaçlanmaktadır. Yapılan araştırmalar DDT’nin madde kullanımı, depresyon, kaygı bozuklukları, travma sonrası stres bozuklukları ve yeme bozukluklarını da kapsayan geniş bir yelpazede etkin olduğunu göstermiştir.
Mindfulness – Bilinçli Farkındalık, dikkatimizi içinde bulunduğumuz ana odaklarken, iç ve dış dünyamızda olan olayları yargılamadan gözlemleyebilmek olarak tanımlanır. Başka bir deyişle; mindfulness “uyanmak, kendimizle temasa geçmek ve yaşamın her anının içeriğini değerlendirebilmektedir”. Mindfulness eğitimi, psikolojik sağlığı geliştirmek amacıyla ortaya çıkmış kanıta dayalı bir tekniktir. Mindfulness eğitiminin kronik acı, kaygı bozuklukları, depresyon, travma sonrası stres bozukluğu, obsesif-kompülsif bozukluk, madde bağımlılığı ve kişilik bozuklukları gibi birçok klinik bozuklukta etkin bir müdahale yöntemi olduğu deneysel olarak kanıtlanmıştır.
Grup Terapisi, danışanın diğer danışanlar ile düzenli olarak bir araya gelerek, bir ya da birden fazla terapist önderliğinde kendi duygu ve davranışları ile ilgili etkileşimde bulunduğu ve kendisi hakkında geribildirim aldığı bir terapi türüdür. Grup terapisinde oluşturulan ortam, gerçek hayattaki sosyal ortamların küçük bir örneğidir. Bu sayede kişi güvenli bir ortamda içgörü kazanarak sağlıksız duygu, davranış ve ilişki biçimlerini değiştirmeyi hedefler; problemlerini çözmede daha aktif başa çıkmaya yönelerek yaşam kalitelerini yükseltmeyi amaçlarlar.